Abdil Göktekin kimdir ?

ÖZ GEÇMİṢ

1973 yılında Afyon ili Emirdağ ilçesi Güveççi Köyü’nde dünyaya geldi. İlk ve ortaokulu köyünde okuduktan sonra eğitimine nokta koyarak gurbetçi amcasının değirmeninde babasıyla birlikte kendi hesaplarına çalışmaya başladı. Gençlik yılları kendi köyüne ve çevre köylerine hizmet vermekle geçti. Mesleği gereği halkla yakın ilişki içerisinde olduğundan işyerlerine gelen her dertli dosttan bir anı hayatlarından bir hikâye dinlemek, belki de onu şiir yazmaya itekleyen en önemli faktörlerden birisidir. Yıllar çocukluğunu kovalarken askerlik çağı gelip çattı.
Baba ocağından bu yaşına kadar hiç ayrılmayan değirmenci, 1993 yılında vatani görevini yapmak için Konya’da trafik inzibat eri, daha sonra da İstanbul’da piyade onbaşı depo görevlisi olarak 18 ay vatani görevini tamamlayıp baba ocağına döndü. Ama bu dönüşü şiirleriyle oldu. Bir nevi asker ocağı ilham kaynağı oldu.

Yöresinin Avrupa sevdası; her ne kadar istemese de anne ve babasının arzusu üzerine gurbetçi damat adayı seçildi. 1995 yılında görücü usulü bir evlilik yaparak soluğu Belçika’da aldı. Konya’yı, İstanbul’u gurbet bilen değirmenci, Brüksel’e gelmekle Konya’nın İstanbul’un gurbet olmadığını anladı. Her ne kadar Brüksel’in ikinci adı Emirdağ olsa da öz vatan Emirdağ’ın hasreti gözyaşı, mısralar zihninden kalemine mürekkep olup her yaşadığı acı tatlı günler şiir olmaya devam edip adeta yoktan şiir deposu oldu. Abdil Göktekin’in şiirleri okunduğunda engin bir gönlün coşkusunu, hüznünü, sıla – vatan sevgisini, gurbetin kahrını, hasretlerini ve sonu hüsranlarla biten aşkları görmek mümkündür.
Onu en iyi anlatan ifade, yine kendisine ait bir söz olarak duyuşun ve deyişin doruklarına doğru kanatlandırır okuyucusunu: ‘’Gurbet elde bir yaban gülüyüm.’’ O yaban gülü, yaylaların kayalıklarında katı, sert, sarp yerlerde, soluk pembe rengiyle bir bozkır çiçeği olarak bin güzelliğin özdeyişi gibi durur, hayata tutunarak ince tebessümleriyle açar. Yaban gülü, yayla sabahlarında kekik ve yarpuzla birleştirir ıtırını. Onunla yeniden yaşama sevinci yayılır sevdalı gönüllerde. Yaban gülü bazen demetlenir de sunulur saf, duru ve temiz sevgilerin maşukuna. Şair Göktekin, şiirlerinde işte bu yaban gülünün rengini, dokusunu ve kokusunu hissettirir. Onun kök değerlere bağlılığının nasıl bir tutku olduğunu öğrenilir. Gurbeti vatan yapmanın yanında ve içinde gönlünün vatan aşkıyla yanıp tutuşmasının yalazı okuyucusunun kalbini ısıtır.

Abdil Göktekin hâlâ Brüksel’de ikamet edip evli ve iki çocuk babasıdır. Roman, tarih, şiir ve dini kitaplar okumayı seven, şiir ve hikâye yazmakla hemhâldir. Her ne kadar kendi örf ve adetlerinde ısrar etse de çocuklarının iki kültür arasında debelenmesini seyrederek eriyen vatana millete dine sevdalı bir değirmenci… İlk kitabı, ‘’Bendeki Sen’’ ile şiir dünyasına adım atan Şair, ikinci eseri, “Bizim Eller” den sonra, ‘’İlhamın Sırrı’’yla okuyucusunun karşısındadır. Kendi deyişiyle son hâli: “Gurbet elde bir yaban gülüyüm."

Dilim dişim sükût içinde, nutkum duracak,
Ruhum titriyor, bedenimde deprem olacak,
Damarımda kan pıhtılaştı,
fay hattım kırılacak,
Ay suskun, güneş fersiz, karanlıklar boğulacak,
Gurbet elde bir yaban gülüyüm.

Kader yeli tohumum tanem uçurdu,
Cismim gurbette, yüreğim sılada kan doldu.
Anlaşılmaz lisanlar, adresler karışır oldu,
Ah ile vah ile geçti ömrüm, hazan vurdu,
Gurbet elde bir yaban gülüyüm.

Şairin kaleminde, âşığın sazında telinde,
Mektuplarda, telgraflarda, tellerde,
Kamburumda hasret yüklü ninnilerde,
Yıllar kurşun, gündüz umut, hüzünlü gecelerde,
Gurbet elde bir yaban gülüyüm.
Abdil Göktekin